Gündem yine çok yoğun ama önce şu birkaç haberi vermekte fayda görüyorum. "Islak İmza" hadisesini ise bir sonraki yazıya bıraktım.
Malum 24 Ekim tarihli köşe yazısında Serdar Turgut fazlasıyla sert ifadeler kullanmış, bana kalırsa da çok çirkin bir yazı yazmıştı. İçindeki ifadeler ironi masumiyeti ile açıklanamayacak kadar yaralayıcı olduğundan yazıdan alıntı yapmamayı tercih ediyorum. İşte bu yazıda adı geçtiği ve hakarete uğradığı gerekçesiyle şarkıcı Rojin, Serdar Turgut hakkında suç duyurusunda bulundu. Soruşturma sonucunda dava açılırsa Serdar Turgut'un 4 yıla kadar hapis cezası alması mümkün.
Öte yandan Eylül 2006'da Diyarbakır'da yaptığı bir konuşma sebebiyle hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan dava açılan Aysel Tuğluk 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı ve karar TBMM'ye gönderildi. Gözler şimdi TBMM Başkanlığı'nda olacak ama sanmıyorum ki böyle bir ortamda ceza infaz edilebilsin.
Son olarak çok tartışmalı domuz gribi aşılarının illere sevkiyatına başlandığı ve hacı adaylarının yarından itibaren aşılanacağı bildirildi. Osman Durmuş, Sağlık Bakanlığı tartışması alevlenecek gibi görünüyor.
27 Ekim 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Şimdi bir yazan çıkıp da Serdar Turgut'un anasını, bacısını, ailesindeki tüm bayanları dağa kaldırıp onları ya da onlardan birisini seks kölesi yapsam, dese bu fikir hürriyeti mi olur? Bence ahlaksızlığın, soysuzluğun daniskası olur. Cümlemde kullandığım Serdar Turgut ismi yerine kendi adınızı ve soy adınızı yazarsanız, yani empati yaparsanız tepkiniz daha gerçekçi olur. Çünkü hakaretin ateşini duyumsarsınız. Rojin Kürt olmasaydı, açılımın sembollerinden biri haline gelmeseydi bu silik kişilikli yazan, böyle yazmazdı. Yazar olarak adını pek duyuramadı; çareyi şaklabanlıkta arıyor. Yazıklar olsun ona ve onun gibi bölücü yazarlara!
Serdar Turgut türk basınında en seksist yazıları kaleme alan adamdı akşam'da genel yayın yönetmeni olmadan önce, bu görevi devredince eski tip yazılarına geri döneceğinin sinyallerini vermişti izlediğim bir programa konuk olduğunda. Ama Serdar Turgut'un fantezisine aşırı yüklenmemek lazım. İlgili yazısında Rojin yerine Emine Ayna yazmış olsa muhtemelen Rojin'in ırkçılık, cinsiyet ayrımcılığı için açmış olduğu dava makul sayılabilirdi. Hakikaten emine ayna yazmış olsa okuyucaya da eziyet ya, rojin güzel bir abla. çok güzel sevilir.
Adsız zaten aynı rahatsızlığı duyuyoruz. Bir insana yönelen bu kadar aleni bir hakareti lanetlemek için anne-kardeş üzerinden empatiye gerek bile yok. Dolayısıyla annem ya da kuzenim olmasa da hakaret hakarettir ve bu yüzden inanıyorum ki Serdar Turgut (her ne kadar "çılgın bir yazardır, yine bir çılgınlık yapmıştır yahu" diyerek yumuşatmaya çalışan bazı akıl durduran insanlar olsa da) hakettiği cezayı dava sonuçlandığında alacaktır.
Yorum Gönder